Motivasyon nedir?

Motivasyon, insanların davranışlarını yönlendiren ve harekete geçiren bir içsel güç veya dürtüdür. İnsanlar farklı nedenlerle motive olabilirler; bazıları kişisel hedeflerine ulaşmak, başarı elde etmek, mutlu olmak veya toplumda kabul görmek için motive olurken, bazıları da zorunlu görevlerini tamamlamak, maddi kazanç sağlamak veya bir takım hedefleri gerçekleştirmek için motive olurlar.

Motivasyon, kişinin beklentilerine ve ihtiyaçlarına bağlı olarak değişebilir ve farklı kişiler için farklı şekillerde olabilir. Örneğin, bir kişi için işinde yükselmek ve daha yüksek bir maaş almak önemli bir motivasyon kaynağı olabilirken, başka bir kişi için işleri tamamlamak ve sorumluluklarını yerine getirmek yeterli bir motivasyon kaynağı olabilir.

Motivasyon, insanların hedeflerine ulaşmak ve başarı elde etmek için gereken enerjiyi ve azmi sağlar ve insanların kendilerine güvenlerini artırır. Ayrıca, motivasyon insanların yaşam kalitesini artırmaya yardımcı olabilir ve daha mutlu, sağlıklı ve tatmin edici bir yaşam sürmelerine yardımcı olabilir.

Peki her işi yaparken motivasyona ihtiyacımız var mı?

Motivasyona gerçekten ihtiyacımız var mı?

Tarihte önemli kişileri ve başarılarına baktığımız zaman gerçekten günümüzde ki gibi bir motivasyon arayışında olmuşlar mıdır? Örneğin Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u fethederken motivasyonum eksik deyip bir gün daha ertelemiş olma ihtimali çok düşüktür. Bir işi zorunluluk haline getirmek yeterli motivasyonu bizlere sağlar mı?

Yine Fatih Sultan Mehmet örneğinden ilerleyecek olursak, Fatih İstanbul'u fethetmeyi bir zorunluluk olarak mı görmüştür yoksa bunu motivasyonun bir gereği olarak mı düşünmüştür? Sanırım Fatih, bunu bir zorunluluk ve başka bir ihtimali olmayan bir gerekçe olarak yerine getirmeyi kendisine bir göre olarak görmüştür. Bunun yanında günümüzde parmak ile gösterilen büyük girişimciler veya bilim insanları motivasyon düşüklüğü sebebi ile konfor alanlarından çıkmak istemedikleri bir gün olmuş mudur? Muhakkak olmuştur fakat onlar bunun ardına saklanarak çalışmalarını ertelememiş veya iptal etmemişlerdir. Bu nedenle motivasyon kavramının ardına saklanarak kendimize tembellik hakkı(!) doğurmamız bizlere başarısızlık ve ataletten başka bir şey kazandırmaz.

Motivasyon muhakkak içimizde olması gereken ve bizlere güç veren bir olgudur fakat bu olgu bizlere tembellik konusunda bir hak tanımaz. Eğer bir işi yapmak veya bir girişimde bulunmak için sürekli Youtube videoları izliyor veya podcastler dinliyor harekete geçemiyorsak burada ki sorun motivasyon eksikliği değil bizzat bizlerin harekete geçmek istememesidir. Bir de oturup düşündüğümüzde her iş için dışardan güdülenmeye ihtiyacımız olduğu bir durumda başarılı olmamız ne kadar muhtemeldir. Bu güne kadar muhakkak her önemli liderin veya başarılı insanın bir fikir hocası olmuştur fakat gel gör ki bu fikir hocaları motivasyon verici değil yol gösterici rolünde olmuşlardır.

Kişilerin motivasyon kaynağı bulması ve bununla güdülenmesi kesinlikle yanlış bir durum değildir fakat motivasyonu ana merkez haline getirmek ve bu doğrultuda tüm işleri motivasyona bağlamak zaradan başka bir şey getirmeyecektir. Yukarıda da değindiğim gibi Bir Fatih veya bir Steve Jobs hayatlarını motivasyon kaynaklı mı yönetmişlerdir bunu düşünmekte fayda vardır.